Ekonomi

Piyasaların seçim sonrası cevabını arayacağı sorular

Ekonomim yazarı Serhat Gürlenen, seçim sonrası para piyasalarında beklenen dalgalanmaları değerlendirdiği yazısında, seçim sonuçları ne olursa olsun ekonomi politikalarında U dönüşü beklendiğini yazdı. Gürlenmeye’nin “Piyasaların seçim sonrası yanıt arayacağı sorular” başlıklı yazısında yeni döneme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

“Piyasa, olası bir politika değişikliğinde ne olacağını tam olarak bilmiyor. Tahminimiz, ekonomi politikalarının normalleşmesiyle birlikte tahvil faizlerinin yüzde 20’nin üzerine çıkacağı yönünde.

(…)

BORSADA DEĞERLEMELER UYGUN MU?

Yaşanan sert yükselişe rağmen MSCI Türkiye, gelişmekte olan ülkelere göre yüzde 45 indirimli bir süreç görüyor. Bizim fiyat-faiz oranımız Avrupa’nın dörtte biri, Amerika’nın beşte biri.

MSCI Türkiye, son 10 yılda yıllık ortalama yüzde 10’luk kayıpla en çok değer kaybeden gelişmekte olan ülke endekslerinin ortasında yer alıyor. Kolombiya, Pakistan, Sri Lanka, Ukrayna, Yunanistan bizden daha çok zarar eden borsalardır.

MEVCUT EKONOMİK POLİTİKALARLA DEVAM EDEBİLİR Mİ?

Seçim sonuçları ne olursa olsun, Türkiye’nin ekonomi politikalarında bir U dönüşü bekliyoruz. Enflasyon, ödeme istikrarı ve rezervler gibi temel göstergeler alarm sinyalleri veriyor.

Mevcut yönetimle devam edilirse gerçeğin kabulü biraz daha uzun sürebilir. Ama kaçınılmaz olarak ekonomi politikalarının normalleştirilmesi gerekiyor.

ORTODOKS SİYASETİN UYGULANMASI GERÇEKÇİ Mİ?

Bir yıldan kısa bir süre sonra yapılacak yerel seçimler ve mali istikrarsızlık riski, Türkiye’nin tamamen ortodoks politikalar benimsemesini engelliyor.

Ancak gelişmekte olan ülke deneyimleri, enflasyondaki artışın gerisinde kalan para politikası uygulamalarının başarılı olmadığını göstermektedir.

SEÇİM SONRASI BORSA ÜZERİNDEKİ BASKI DEVAM EDECEK Mİ?

Kapalıçarşı ve Merkez Bankası kurunun ortasında yüzde 8’e ulaşması kur üzerinde ciddi bir baskı olduğunu gösteriyor. Haziran ayında yüksek dış borç servisi nedeniyle kur üzerindeki baskı devam edecek. Seçim sonuçları ne olursa olsun kur üzerinde biriken %10-%15 baskısının alınması gerekiyor.

POLİÇE FAİZİ NE KADAR ARTIRILABİLİR?

Kademeli normalleşme ile ortodoks ortasında belirlenen bir politikanın hayata geçirilmesini bekliyoruz. Önden yüklemeli bir faiz artırımı ile siyasi faizin yüzde 35’lere yükseldiği bir senaryoda, finansal istikrarsızlık riski artırılmadan enflasyon kontrol altına alınabilir.

EKONOMİ YÜKSEK FAİZ ARTIŞLARINA MI DAYALI?

Borsada işlenen şirket bilgileriyle yaptığımız bir araştırma, faiz oranlarının yüzde 30’lara, kurun ise yüzde 25’lere yükseldiği bir senaryoda şirketlerin borçlarının faizini ödeyebildiğini ancak yeterli nakit sağlayamadığını gösteriyor. anaparayı ödemek için akış. Zorunlu ise istenmeyen ama katlanılabilir bir durumdur.

BANKALAR FAİZ RİSKİ ARTIRMAYA HAZIR MI?

Özel bankaların kamuyu aydınlatma platformuna yaptıkları açıklamaların derlenmesi, faiz oranlarının 25 puan artırıldığı bir senaryoda bankaların özkaynaklarında %15-%20 oranında zarara yol açmaktadır. Gerçek yıkım daha sınırlıdır. Bankaların mevduat faizleri önemli ölçüde arttı. Kredi faiz oranları getirilen kısıtlamalarla baskılanmaktadır. Olası faiz artışının mevcut sermaye yeterlilik oranları ile yönetileceğini düşünüyoruz.” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu